"Ve kadınlar bizim kadınlarımız:
korkunç ve mübarek elleri
ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle
anamız, avradımız, yarimiz
ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen
ve soframızdaki yeri
öküzümüzden sonra gelen
ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız
ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki
ve kara sabana koşulan ve ağıllarda
ışıltısında yere saplı bıçakların
oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan
kadınlar,
bizim kadınlarımız"
(Nazım Hikmet)
“Kız" ve "Oğlan”
"Beş kız bir oğlanın yerini tutar mı? / Oğlansız evde duman tüter mi?"(1)
"Hem kız, hem baldırı düz, hem de ucuz olur mu?": Kusursuzun imkansızlığına işaret eden cinsiyetçi bir atasözü.
"İnsanoğlu": Bu deyiş, İngilizce karşılığıyla "mankind", tüm insanları ifade etmesine rağmen gerçek anlamıyla yalnızca insan oğullarından bahsetmektedir.
"Kız
gibi": Kullanılmamış, yeni bir
eşyayı betimlemek için kullanılan cinsiyetçi bir deyiş.
- Cinsiyetçi deyiş, deyim ve atasözleri;
kız çocuğu dert, oğlan çocuğu ödül olarak gösterir:
“Bir (ev) gemi
donanır, bir kız (çıplak) donanmaz.”(2)
“Bir evde iki kız, biri çuvaldız biri biz.”(2)
"Kız
doğuran tez kocar."
"Kız yükü,
tuz yükü."
"Kızı kıza
koşarsan kahpe, oğlanı oğlana koşarsan deyyus olur."
"Kızın var
mı, derdin var." / "Kızın var mı, sızın var."
“Kızını
dövmeyen, dizini döver.”(2)
"Oğlan
doğuran övünsün, kız doğuran dövünsün."
"Oğlan
doğurdum, oydu beni; kız doğurdum, soydu beni."
"Oğlan
olsun deli olsun, ekmek olsun kuru olsun."
"Oğlandır
oktur, her evde yoktur."
"Oğlanı
her karı doğurmaz, er karı doğurur."
"Oğlanınki
oğul bağı, kızınki bahçe gülü." (Torunlar için)
Ör: Nehrili Aptullah: "Bir çocuk babası olacağım günler yaklaşınca, babam, amcalarım, çocuğa vermek için altın hazırlıyor, at hazırlıyor, koç hazırlıyor. Çocuk doğuyor. Haber getiriyorlar ki kızın oldu. Hazırlıklar boşa gidiyor. Bir kız, iki kız, üç kız, dört kız... Utanıyorum, yerin dibine geçiyorum. Saklanıyorum herkesten. On üçüncüsü de kız olduğu zaman artık ümidimi kesmiştim. Bende bir üzüntü başladı. Nedenini arayıp bulmak istiyordum." (Muzaffer İlhan Erdost - Şemdinli Röportajı)(3)
Ör: Nehrili Aptullah: "Bir çocuk babası olacağım günler yaklaşınca, babam, amcalarım, çocuğa vermek için altın hazırlıyor, at hazırlıyor, koç hazırlıyor. Çocuk doğuyor. Haber getiriyorlar ki kızın oldu. Hazırlıklar boşa gidiyor. Bir kız, iki kız, üç kız, dört kız... Utanıyorum, yerin dibine geçiyorum. Saklanıyorum herkesten. On üçüncüsü de kız olduğu zaman artık ümidimi kesmiştim. Bende bir üzüntü başladı. Nedenini arayıp bulmak istiyordum." (Muzaffer İlhan Erdost - Şemdinli Röportajı)(3)
- Bu cinsiyetçi deyişler , “başa gelmiş”
bu dertten en doğru kurtulma şeklinin, “kız çocuğu genç yaşta evermek" olduğunu anlatırlar.
"Kız
çocuğu ya er koynunda, ya yer koynunda."
"Kız evde
olsa da elden sayılır."
"Kız girdi
on üçüne, ya erdedir ya yerde."
“On beşinde kız,
ya erde gerek ya yerde.”(2)
- Kendilerine erkek egemen iktidar
ilişkileri üzerinden dayatılan toplumsal rolleri layıkıyla oynamaları için,
kızın annesini, oğlanın da babasını model alması elzem olarak anlatılır.
Böylece bu deyişler, cinsiyetçi bir toplumsal rol bölüşümüne hizmet eder:
"Alma
soysuzun kızını, sürer anasının izini."
“Ana gezer, kız
gezer, bu çeyizi kim düzer.”
"Ana ile kız,
helva ile koz."(2)
"Ana kızına taht
kurar, kız bahtı kocadan arar."(2)
"Ana kızına taht
kurmuş, baht kuramamış."(2)
"Ananın bahtı
kızına."(2)
"Ananın çıktığı
dala kızı salıncak kurar."
"Anasına bak,
kızını al; kenarına (kıyısına, tarağına), bak bezini al.”(2)
"Anasının kızı."(2)
"Bir anaya bir
kız, bir kafaya bir göz.”(2)
"Karı
doğurduğu kızı beğenmez."
“Oğlan (atadan)
babadan öğrenir sofra açmayı, kız anadan öğrenir biçki biçmeyi.”(2)
"Oğlan
babadan öğrenir sofra dizmeyi, kız anadan öğrenir sokak gezmeyi."(4)
"Oğlan babadan öğrenir sohbet gezmeyi, kız anadan öğrenir sofra düzmeyi."(4)
"Oğlan babadan öğrenir sohbet gezmeyi, kız anadan öğrenir sofra düzmeyi."(4)
“Oğlan dayıya,
kız halaya çeker.”(2)
- Bu deyişler, “evlenilecek kızı”, alınıp
verilen, ikincil ve edilgen olarak yeniden üretir.:
"At,
avrat, silah" (Maraz Ali: "At, avrat, ille silah," demişler. Kemal Tahir - Rahmet Yolları Kesti) (5)
"Al atın
iyisini yiyeceği bir yem, al avradın iyisini giyeceği bir don."
"At ile
avrat yiğidin bahtına."(6) / "At ile avrat yiğidin
ikbalindendir."
“At beslenirken
kız istenirken.” (2)
"Bekar gözüyle
kız alma, yaya gözü ile at alma."
“Bez alırsan
Mısır’dan (Musul’dan), kız alırsan asilden.” (2)
“Bir kıza dünür
düşmek.” (2)
“Bir kızı bin
kişi ister, bir kişi alır.” (2)
“(Bir kızı)
leğen başından almak.” (2)
“Dazlayan daza
düşer, kel başlı kıza düşer.” (2)
“Ergen gözüyle
kız alma, gece gözüyle bez alma.” (2)
“İven kız ere
varmaz, varsa da baht bulmaz.” (2)
“Kız almak” (2)
“Kız beşikte
(kundakta), çeyiz sandıkta." (2)
“Kız evi, naz
evi.” (2)
“Kız istemek” (2)
“Kız kaçırmak” (2)
“Kız kucakta,
çeyiz bucakta.” (2)
“Kız vermek” (2)
"Kızı (kendi) gönlüne bırakırsan ya davulcuya kaçar (varır) ya zurnacıya.” (2)
“(Kızın) boyu
bacadan mı aştı?” (2)
“Komşu kızı
almak, kalaylı kaptan (tastan) su içmektir.” (2)
“Tarlanın
taşlısı, kızın saçlısı, öküzün (ineğin) başlısı.” (2)
“Tarlayı taşlı
yerden, kızı kardaşlı yerden.”(2)
- Oğul üzerine olan deyişler, onu ya bir
ödül olarak kutlamakta ya da ona erkek egemen toplumda üstleneceği toplumsal
rolleri öğretmektedir:
“Ağaç yeşert
meyve getirsin, oğlan büyüt ekmek getirsin.” (2)
“Akıllı oğlan
neyler ata malını, akılsız oğlan neyler ata malını.” (2)
“Ata dostu oğla
mirastır.” (2)
“Atanın sanatı
oğla mirastır.” (2)
“Babanın sanatı
oğla mirastır.” (2)
“Babasının
oğlu.” (2)
“Baba koruk
(erik) yer, oğlunun dişi kamaşır.” (2)
“Babayla
oğlanın pabucu bir olunca evde kavga eksik olmaz.” (2)
“Baba oğluna
bir bağ bağlamış; oğul babaya bir salkım (çingil) üzüm vermemiş.” (2)
“Balın alası
(tazesi) oğlun tazesinden.” (2)
“Benim oğlum
bina okur, döner döner yine okur.” (2)
“Buğdayım var
deme, ambara girmeyince, oğlum var deme yoksulluğa ermeyince (düşmeyince).” (2)
“Çifte gelmeyen
öküz olsun, işe gitmeyen oğlun.” (2)
“Gelin eşikte,
oğlan beşikte.” (2)
“Oğlum deli
malı neylesin, oğlum akıllı malı neylesin.”(2)
"Kadın" ve "Erkek"
"Her
başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır.": İlk bakışta ayrımcı
olmadığı sanılabilecek bu deyiş, "nedense" tersinden hiç söylenmez.
- “Erkeklik”, cesaret,
doğruluk ve gücü anlatır:
"Erkek sözü vermek."
"Erkekçe dövüşmek / konuşmak"
“Erkekliğe sığmamak.” (2)
"Erkekçe dövüşmek / konuşmak"
“Erkekliğe sığmamak.”
“Erkekliğine
yedirememek.” (2)
“Erkeklik öldü
mü?” (2)
“Erkeklik sende
kalsın.”(2)
- Bu deyişler, erkek ve kadınları
doğaları bakımından birbirinden ayırır ve onlara erkek egemen toplum içinde
kendilerini bekleyen toplumsal rolleri öğretir:
"Adam
eşeğinden, kadın döşeğinden belli olur."
"Elinin
hamuruyla erkek işine karışma."
“Erkek
getirmeyi, kadın yitirmeyi bilmeli.” (2)
“Erkek sel,
kadın (avrat) göl.” (2)
"Erkek
vefakar, kadın cefakar."
“Kadının fendi,
erkeği yendi.” (2)
“Pekmezi
küpten, kadını kökten al.” (2)
“Tarlanın
taşlısı, karının (kadının) saçlısı.”(2)
"Bu dünyada üç mahluka katiyen insaf etmeyeceksin:
Bindiğin ata, sevdiğin karıya, bir de cebindeki paraya..."
(Uzun İskender: Kemal Tahir - Rahmet Yolları Kesti)(7)
- Bu deyişler,
kadınları doğal olarak tehlikeli ve aşağı/alt gösterir:
"A..
olanın dini olmaz."
"Avrat
malı, kapı mandalı" / "Karı malı, hamam tokmağıdır."(8)
"Avrat yürekli"
"Avrat yürekli"
"Avrattan
vefa, zehirden şifa"
"Benim
derdim inekle dana, karının derdi sürmeyle kına." (2)
"Çirkin
karı ev toplar, güzel karı düğün gezer." (2)
"Dam damlamasından, karı vızırtısından durulmaz."(9)
"Dam damlamasından, karı vızırtısından durulmaz."(9)
"Eksik
etek" (Dede Kasım: "Eksik etek, aklı ermediğinden, bir de korkusundan bağırmıştır. (...) Şunu kesmeyin oh Zeynel Ağa, karıdır aklı kısa." Kemal Tahir - Rahmet Yolları Kesti)(10)
"Er
kocarsa koç, karı kocarsa hiç olur."
"Erkeğin nefsi birdir, kadınınki dokuz."
"Erkeğin nefsi birdir, kadınınki dokuz."
"Gökyüzünde
düğün var deseler, kadınlar merdiven kurmaya kalkar." (2)
"Kadın erkeğin elinin kiridir."
"Kadın erkeğin şeytanıdır."
"Kadın erkeğin elinin kiridir."
"Kadın erkeğin şeytanıdır."
"Kadın
kısmına sır verilmez."
"Kadın
yüzünden gülen, ömründe bir kere güler."
"Kadını
sırdaş eden esrara tellal aramaz."
"Kadının
biri ala, ikisi beladır."
"Kadının
hükmettiği evde mutluluk olmaz."
"Kadının
sofusu şeytanın maskarası."
"Kadının
şamdanı altın olsa mumunu dikecek erkektir." (2)
"Kadının
şerri, şeytanın şerrine eştir."
"Kadının
yüklediği yük, şuraya varmaz."
"Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsini s... cinsine çeker."
"Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsini s... cinsine çeker."
"Karı gibi kırıtma!"
"Karı gibi konuşma!"
"Karı gibi konuşma!"
"Karıya
sır verme, kındarayla tög silme."
"Kaşık
düşmanı"
"Keseye
kadın eli girerse bereket gider."
"Saçı uzun, aklı kısa" (Kuru Zeynel: "Karı kısmı eksik etek, fazladan saçı uzun." Kemal Tahir - Rahmet Yolları Kesti) (11)
- Bu deyişler, kadını kocasının
egemenliğine hazırlar:
"Avradı er zapdetmez, ar zapdeder."
"Avradı eri saklar, peyniri deri."
"Avradı eri saklar, peyniri deri."
"Avrat var
arpa unundan aş yapar, avrat var buğday unundan keş yapar."(12)
"Avrat var
ev yapar, avrat var ev yıkar."(13)
"Avrat var
zavranı zort, avrat var hazreti mülk."
"Avradın
dolaşığı, akşamdan sabaha kor bulaşığı."
"Ağustostan
sonra ekilen darıdan, kocasından sonra kalkan karıdan hayır gelmez." (2)
"Buyurmadan tutan evlat, gün doğmadan kalkan avrat, deh demeden yürüyen at."(14)
"Buyurmadan tutan evlat, gün doğmadan kalkan avrat, deh demeden yürüyen at."(14)
“Erkeğin
kalbine giden yol midesinden geçer.” (2)
"Eti ciğer eden de avrat, ciğeri et eden de."(15)
"Eti ciğer eden de avrat, ciğeri et eden de."(15)
"İyi ipek
kendini kırdırmaz, iyi kadın kendini dövdürmez."
"Kadın
erkeği rezil de eder, vezir de."
"Kadın
kocasının çarığı, anasının sarığıdır."
- Bu deyişlerle,
anneliğin kadının üstleneceği en kutsal rol olduğu öğretilir:
"Çocuksuz
kadın, meyvesiz ağaca benzer."
"Kadın
gavurdur, Müslüman anasıdır."
"Oğlanı
kızı olmayan avrattan, eski hasır yeydir."
- Bu deyişlerde
kardeş, eşten değerli olarak gösterilir:
"Kardeş bulunmaz, karı bulunur."
"Kardeş mezarı yok, karı mezarı
çok."
"Kardeş yürek yağı, karı çarık
bağı."
- Bu deyişler, kadına şiddeti
meşrulaştırır:
"Dişi köpek kuyruk sallamazsa,
erkek köpek yanaşmaz."
"Kocanın vurduğu yerde gül
biter."
"Kadının sırtından sopayı,
karnından sıpayı eksik etmeyeceksin."
"Kadının yüzünün karası, erkeğin
elinin kınası."
- Ve diğer
niceleri...
RapeLay: 2006 yılı yapımı, kadına şiddeti fantaziye dönüştüren bu Japon bilgisayar oyunu, oyuncunun erkek karakter olarak bir anne ve iki kızına tecavüz etmesini konu alır. |
"Dul karı, kendi sabunuyla
yıkanır."
"Gül dalından odun, beslemeden
kadın olmaz." / "Ihlamurdan odun olmaz, beslemeden kadın olmaz."
"Halayıktan kadın olmaz, gül
ağacından odun."
"Bayan" ve "Erkek"
"Adam"
- Erkek yerine "bay" kullanılmadığı halde, kadın yerine "bayan" kullanıldığı aşağıdaki gibi deyişler, cinsiyet çağrışımı yapan "kadın" yerine, cinsiyetsiz "bayan" kelimesini tercih eder. Kadına kadın demekten utanan, ama erkeğe erkek demekten utanmayan bu cinsiyetçi bakış açısı, erkek cinselliğinin utanılacak bir şey olmadığını düşünürken kadın cinselliğini toplumsal bir ayıp olarak algılar:
"Bayan kuaförü" ("Bayanlar tuvaleti" vb.)
"Bayanlar ligi" ("Bayan reyonu" vb.)
"Bayan doktor" ("Bayan yazar", "bayan öğretmen" vb.)
- Bir eylem, kişi, durum ya da olayın, olması gerektiği gibi, düzgün olduğunu belirtmek için kullanılır:
“Adam etmek” (2)
“Adam gibi adam” / “Adam gibi kadın”
"Adam gibi (davranmak)"
“Adam olana bir söz yeter.” (2)
“Adam olana çok bile.” (2)
"Adam olmak"
“Adam yerine (hesabına) koymak.” (2)
“Adama benzemek (dönmek)”(2)
"Adamakıllı"
“Adamdan saymak.”(2)
-“Adam”, bütün bireylerden bahsettiği anlamı “insan” ile de cinsiyetçidir:
“Acı (kötü) söz insanı (adamı) dinden çıkarır, tatlı söz yılanı inden çıkarır.” (2)
“Adam adama (gene, her zaman) gerek olur.” (2)
“Adam adama yük değil, can gövdeye mülk değil.” (2)
“Adam adamdan korkmaz, utanır.” (2)
“Adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir atlastan olsa çulu.” (2)
“Adam adamı bir kere aldatır.” (2)
“Adam beğenmemek.” (2)
“Adam içine çıkmak.” (2)
“Adam içine karışmak.” (2)
“Adamın adı çıkacağına canı çıksın.” (2)
“Adamın iyisi işbaşında (alışverişte) belli olur.” (2)
“Adamın yere bakanından, suyun yavaş akanından kork.” (2)
“Ağaca dayanma kurur, adama (insana) dayanma ölür.” (2)
“Akıl adama sermayedir.” (2)
“At, adımına göre değil, adamına göre yürür.” (2)
“Az günün adamı olmamak.” (2)
“Bir adama kırk gün (deli dersen deli, akıllı dersen akıllı olur) ne dersen o olur.” (2)
“Dün cin olmuş, bugün adam çarpıyor.” (2)
“İnsan (adam) kıymetini insan (adam) bilir.” (2)
“İnsanın (adamın) alacası içinde, hayvanın alacası dışındadır.” (2)
“İşinin adamı (olmak).” (2)
“Kalıbının adamı olmamak.” (2)
“Kalıp kıyafetle adam adam olmaz.” (2)
“Kuyudan adam çıkarmak.” (2)
“Kürk ile börk ile adam olunmaz.” (2)
“Mal adama hem dost, hem düşmandır.” (2)
“Mürüvvetsiz adam, suyu çekilmiş değirmene benzer.” (2)
“İşadamı”. (“Bilimadamı” vb.)
1. Türkü: Fatma Hancıoğlu, "Atlayıp gemine binemedin mi?"
2. Bülent Özkan ve Ayşe Eda Gündoğdu, "Toplumsal Cinsiyet Bağlamında Türkçe'de Atasözleri ve Deyimler", Turkish Studies, Vol. 6/3, Summer 2011, s. 1133 - 1147.
3. Muzaffer İlhan Erdost, Şemdinli Röportajı, Istanbul: Onur Yayınları, 1987, s. 109.
4. Birbiriyle çelişen bu iki cinsiyetçi deyişin de günlük dilde kullanıldığını görüyoruz. İlk deyiş, TDK'nın ayrımcı olduğu için sözlükten çıkardığı bir deyiş iken ikinci deyiş, internette "haklı söze ne denir" düsturuyla kullanılmaktadır. Hangi deyişin, özgün kullanım olduğu üzerine çalışılacaktır.
5. Kemal Tahir, Rahmet Yolları Kesti, İstanbul: İthaki Yayınları, 4. Baskı, 2011, s. 15.
6. Ömer Asım Aksoy, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü 2 Deyimler Sözlüğü, İstanbul: İnkilap Kitabevi, m. 404.
7. Kemal Tahir, Rahmet Yolları Kesti, İstanbul: İthaki Yayınları, 4. Baskı, 2011, s. 71.
8. Aksoy, m. 427.
9. Şevkiye Kazan, "Yöremiz Atasözleri ve Deyimleri ile Mahalli Söyleyişlerinden Derlemeler", I. Burdur Sempozyumu, s. 1542, http://sempozyum.mehmetakif.edu.tr/1burdursempozyumu/cilt14/14.13.pdf
10. Tahir, s, 229 - 230.
11. A.g.e., s. 331.
12. Aksoy., m. 428.
13. A.g.e., m. 429.
14. A.g.e., m. 722.
15. A.g.e., m. 1181.
3. Muzaffer İlhan Erdost, Şemdinli Röportajı, Istanbul: Onur Yayınları, 1987, s. 109.
4. Birbiriyle çelişen bu iki cinsiyetçi deyişin de günlük dilde kullanıldığını görüyoruz. İlk deyiş, TDK'nın ayrımcı olduğu için sözlükten çıkardığı bir deyiş iken ikinci deyiş, internette "haklı söze ne denir" düsturuyla kullanılmaktadır. Hangi deyişin, özgün kullanım olduğu üzerine çalışılacaktır.
5. Kemal Tahir, Rahmet Yolları Kesti, İstanbul: İthaki Yayınları, 4. Baskı, 2011, s. 15.
6. Ömer Asım Aksoy, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü 2 Deyimler Sözlüğü, İstanbul: İnkilap Kitabevi, m. 404.
7. Kemal Tahir, Rahmet Yolları Kesti, İstanbul: İthaki Yayınları, 4. Baskı, 2011, s. 71.
8. Aksoy, m. 427.
9. Şevkiye Kazan, "Yöremiz Atasözleri ve Deyimleri ile Mahalli Söyleyişlerinden Derlemeler", I. Burdur Sempozyumu, s. 1542, http://sempozyum.mehmetakif.edu.tr/1burdursempozyumu/cilt14/14.13.pdf
10. Tahir, s, 229 - 230.
11. A.g.e., s. 331.
12. Aksoy., m. 428.
13. A.g.e., m. 429.
14. A.g.e., m. 722.
15. A.g.e., m. 1181.
"Kirk yillik katran olmaz seker, cinsini s.ktigim cinsine ceker" ailesi neyse cocugununda öyle olacagini ima eden bir söyleyis.
YanıtlaSilBu söyleyişi de metine ekleyeceğim, katkınız için teşekkürler...
SilÖnerdiğiniz deyişi ekledim, tekrar çok teşekkürler...
SilKatrani kaynatsan olur mu seker diye baslar bu deyis benim bildigim.
YanıtlaSilben sadece amcamdam duydugum sekilde direk olarak yazmistim, ama sizin söylediginiz daha mantikli ve dolayisiyla daha dogru gibi geliyor bana. Muhtemelen blogu yapan arkadasda arastirip, ona göre dogrusunu yazacaktir.
SilBu argo tabir üzerine biraz daha düşündüm. Bu tabir, her ne kadar kullanımı açısından cinsityetçi ise de (çünkü bu küfür muhtemelen en çok kadınlara eşleri tarafından kullanılmıştır), kendi içinde "sülaleyi", "aileyi" hedef alıyor. Tabi, küfrün kendisinin de, kime söylendiğinin önemi olmadan, çoğu zaman kadın üzerinden edildiğini de not etmeliyiz.
Silgüzel, önemli bir çalışma yapmışsınız. Teşekkür ederim arkadaşım.
SilÖte yandan, bu tür ayrımcı söylemleri 'çok kötü- çok yanlı' bir durum-tutum olarak da kavramamak da gerekir. Çünkü ayrımlar ve ayrımcılıklar yaşamın birazda doğal bir parçasıdır...
Sınıflı, sömürülü, eşitsizlikler üzerine kurulu olan bir uygarlık tarihi doğal olarak böyle ayrımlar ve ayrımcılıklar ayaratacaktır... Öte yandan tüm yerel kültürler, öteki kültürleri yabancıladığı için de kısmen böylesi ayrımlar oluşturur...
Ancak, taraflar-ayrımlar arasında, sömürein-sömürülen ilişkisi olmadığı sürece ve bu nesnel temele dayalı olarak gelişen kinci-yıkıcı ideolojiler oluşturulmadığı sürece, taraflar birbirlerine hoş görüyle de bakmıştır. Başka bir değişle bu ayrımcı sözleri söyleyen insanlık, aynı zamanda bu ayrımcı sözleri birazda alaya alarak aşmıştır...
Sözlük açısından içerik-kapsam olarak, bir de din ayrımlarına ilişkin sözlük bölümü olsaydı... Çünkü ırkçılıktan önce, en az onun kadar vahşi sonuçlara yol açmış bir ayrımcı ideolojidir din...
Sevgili Ayhan,
SilYazdıklarına kesinlikle katılıyorum, dünya tarihi üzerine gerçekçi bir tahlilde bulunduğunu düşünüyorum. Benim bu yorumuna eklemek istediğim, son yıllarda ayrımcı söylemin gerek dünyada gerekse Türkiye'de gittikçe tehlikeli boyutlara ulaşmış olmasıdır. Geçen hafta, Ayrımcı Sözlük adına Budapeşte'de Avrupa Konseyi'nin düzenlediği bir seminere katıldım. (Bunun hakkında, blogda ayrıca bir yazı yazacağım.) Avrupa'da özellikle göçmenlere, Müslümanlara ve bazı ülkelerde Türklere yönelik olarak nefret söyleminin nasıl yükselişe geçtiğini görünce çok şaşırdım. (Cinsiyetçi nefret söylemini saymıyorum bile.) Türkiye'de de gerek Ermeniler gerekse Kürtlere yönelik yükseltimeye çalışılan bir nefret söylemi olduğunu görüyoruz. İşte, günlük dilde masum gibi görünen ama belli topluluklar için en iyisi basmakalıp yargıları yayan ya da en kötüsü nefret yaratan deyişleri, bunun için dikkate almamız gerektiğini düşündüm. Ayrımcılığı, bir toplum olarak ayıplayıp reddedebilirsek içinde bulunduğumuz birçok sorunu çözebileceğimize inanıyorum. Bu anlamda, bu bloga ilgi gösteren bizim gibi bu konuda duyarlı kişilerin, insanların beyinlerinden çok vicdanlarına seslenmeye çalıştıklarını düşünüyorum. Tekrar yaptığın yorum için teşekkürler...
Sevgili Ayhan, şunu not etmeyi unutmuşum: Din üzerine bir kategori açma fikrini haklı buluyorum. Gayri-Müslimler üzerine bir kategori açmıştım, Aleviler üzerine de ayrımcı deyişler eklemeye başladım. Bu deyişler çoğaldığında, senin söylediğin gibi "din üzerinden" adlı bir kategori açabiliriz. Selamlar...
SilSevgili Zhivago, söz konusu deyiş sizin bahsettiğiniz şekildeymiş, katkınız için teşekkürler... (Deyişi bu kadar geç ekleyebildiğim için özür dilerim, ancak Ayrımcı Sözlük'e vakit bulabiliyorum. Bu yaz sözlük, önemli bir gelişme katedecek.) Sevgiler...
Silyani bu kadın aynı zamanda anne olan zat değil midir?
YanıtlaSilÖyle ama, bu tür Cinsiyetçi deyişler, kadına yalnızca anne olunca (ki anneliği de kendilerine göre düzenliyorlar) değer veriyor. Şu söz çok açıklayıcı: "Kadın gavurdur, Müslüman anasıdır."
Sil"kız anadan öğrenir sofra düzmeyi,oğlan babadan öğrenir sohbet gezmeyi" değil mi doğrusu??
YanıtlaSilSevgili gingeralla, TDK'nın “Oğlan babadan öğrenir sofra dizmeyi, kız anadan öğrenir sokak gezmeyi” deyişi de var. http://www.turkishclass.com/forumTitle_49181
SilAncak, sizin verdiğiniz deyişin de internette "doğru söze ne denir?" gibi yorumlarla sıklıkla kullanıldığını gördüm. Sizin belirttiğiniz deyişi de ekliyorum. Bu iki deyiş üzerine biraz daha araştırma yapacağım. Katkınız için, teşekkür ederim.
TDK'nın sözlükten çıkardığı deyişlerden anlamında yazmak istemiştim...
Silne çektik kadınlığımızdan bu ülkede be! Heteroseksizm ve seksizmin bu kadar toplum içine atasözleriyle bile işlemiş olması büyük bir gerikalmışlıktır. Ki zaten erkek ve kadının kimliği(nüfus cüzdanı) bile farklı. Devlet ayrımcılığı kendi eliyle meşrulaştırıyor.
YanıtlaSilAyrımcı Sözlük'ün en geniş kategorisinin, tamamlamak için en yüksek emek isteyen kategorinin Cinsiyetçi Deyişler olması. Cinsiyetçi tahakküm, üzerinde yaşadığımız toprakların en kadim gerçekliği.
SilKelime karşılıkları bile farklıdır ;
SilKız-Erkek
Adam-Kadın
Bay-Bayan
Beyefendi-Hanımefendi
Ama nedense neredeyse bütün insanlar erkek ve kadın diyorlar adam ve kadın değil ? Ya da erkek ve ''bayan''. Bunlara da dikkat edilmeli bence.
Miss Tiffany! Sen ülke görmemişsin...
SilKadını öven sözler yokmu ya
YanıtlaSilHayır sadece aşağılayan sözler var.
SilVardır mutlaka, ama ayrımcı olanlar daha çok kullanılıyor bence.
YanıtlaSilElinizden gelse bütün sözcükleri yasaklar, yerine kendi icadınız olan: "Heteroseksizm" gibi kulak tırmalayan ucubeleri geçirirsiniz. Zihniyetçe 1984'teki Parti'den ve onun Yenikonuş memurlarından hiç farkınız yok.
YanıtlaSilAllah hepinizin belasını versin.
İyi dilekleriniz için teşekkür ederiz. İlk olarak, ayrımın dogal oldugunu, ayrımların bazılarının dogal oldugunu düşündügümüzü da bilin. Zaten bir arkadaşımız, bu konuda zekice bir e-mail atmış, ne yazık ki yogunluktan ötürü yanıtlayamadım. Ama sizin kendinize özgü diliniz, size hemen yanıt vermemi gerektirdi. Bizim bu sözlükle söylemek istedigimiz, mesela kadın ve erkek cinsiyetlerinin aynı oldugu degildir. (Bu konuda, Raskolnikov ismiyle Nietzsche ve Burke'ün şeytanın avukatlıgını yapan düşüncelerine kendimi yakın hissettigimi bilmenizi isterim.) Bizim derdimiz, belli cinsiyetlerin (ve diger tüm kategorilerin) bireyi belirleyen tek öge olmadıgından belli basmakalıplarla eş görülemeyecegi gerçegidir. Bu bilimsel durumun yanında, tarihsel olarak, vatan denilen bu topraklarda ve insanlıgın vatanı olarak tüm dünyada, ezilmiş, ayrıma tabi tutulmuş, aşagı görülmüş kimselerin yanında durmak bir onur meselesidir.
Sil